Son yıllarda ülkemizde nispeten azalsa da, özellikle göçmen toplumlarda olmak üzere, maalesef hemen her ülkede
sokakta yaşamak zorunda kalan çocuklar var. Bu yazıda onlarla ilgili bazı bilgiler ve kaynakları paylaşmak istedim.
Doç. Dr. Kültegin Ögel, Psk. Harika Yücel, Psk. Alper Aksoy tarafından hazırlanan ve Yeniden Derneği tarafından 2004’de
yayımlanan “İstanbul’da Sokakta Yaşayan Çocuklar” isimli raporun özeti aşağıda sunulmuştur.
Sokakta Yaşayan Çocuklara Yönelik Psikososyal Destek Projesi kapsamında yapılan bu
araştırmaya 194 çocuk ve ergen alınmıştır. Araştırmanın örneklemini 2002 ve 2003 yıllarında
İstanbul’da, koruma ve tedavi merkezlerinde kalan 21 yaş altı ergenler oluşturmaktadır. Bu
merkezler UMATEM, Ayvansaray Çocuk Koruma Merkezi, Taksim Çocuk Evi ve Umut
Evi’dir. Araştırmanın amacı sokakta yaşayan çocukların özelliklerini çeşitli açılardan
incelemektir. Araştırmada Yeniden Sağlık ve Eğitim Derneği tarafından geliştirilen bir anket
formu uygulanmış olup, anket formunda sosyodemografik bilgiler, barınma ve aile özellikleri,
sağlık durumları, kendine zarar verme davranışı, madde kullanım özellikleri, arkadaş ve çevre
özellikleri, yasal ve ruhsal durumları ve travma yaşantıları sorgulanmaktadır.
Araştırmaya alınan çocuk ve ergenlerin 163’ü erkek, 31’i kız çocuğudur. Yaş ortalamaları
16.2 ± 2.3’tür ve % 63.4’ü 15 yaşın üzerindedir. Çocuk ve ergenlerin % 46.5’i 4 yıldan uzun
süredir sokakta yaşamaktadır.
Sokakta yaşayan çocuklar arasında okuma-yazma bilenlerin oranı %29.3, bilmeyenlerin oranı
ise % 19.3’tür. Okuma-yazma bilenlerin içinden % 44.8’i ilkokul mezunudur. Okuma-yazma
bilenler içinden kızların eğitim düzeyi erkeklere oranla daha düşüktür.
Sokakta yaşayan çocukların yaklaşık % 17.8’inin annesi, % 19.8’inin ise babası hayatta
değildir. % 55.1’inin anne ve babası ayrılmıştır. Kendisinden başka sokakta yaşayan kardeşi
olanların oranı % 11.4’tür. Ailenin göç etmiş olma oranı % 48.6 olup, ailenin ekonomik
durumu ergenlerin % 67.4’ü tarafından ‘orta’ olarak bildirilmiştir. Ailesiyle görüşme sıklığı
sorulduğunda, annesiyle hiç görüşmeyenlerin oranı % 53.4, babasıyla hiç görüşmeyenlerin
oranı ise % 66.5 olarak görülmektedir.
Sokakta yaşayan çocukların yaklaşık % 72.8’i aile üyelerinden biri tarafından fiziksel şiddet
görmüştür. % 66.9’u fiziksel ve duygusal olarak ihmal edilmiştir ve % 68.5’inin ailesinde
duygusal istismar edilme boyutunda kendisini sürekli olarak aşağılayan, tehdit edici sözler
söyleyen ya da küçük düşürücü yorumlar yapan biri bulunmaktadır. Kızlar erkeklere göre aile
içinde tüm istismar biçimlerine daha fazla maruz kaldıklarını belirtmektedir.
Sokakta yaşayan çocukların % 78.4’ü fiziksel şiddete, yaklaşık % 35.6’sı da işkenceye
uğramıştır. Çocukların % 30.4’ü cinsel tacize ve % 10.8’i de tecavüze uğradığını
belirtmektedir. Cinsel taciz ve tecavüze uğrama riski kızlarda erkeklere göre oldukça fazladır.
Kızların % 66.7’si tecavüze uğradığını bildirmektedir.
Sokakta yaşayan çocuk ve ergenler arasında madde kullananların oranı % 78’dir. İlk madde
kullanmaya başladıkları yaş ortalamalarına baktığımızda sigaraya başlama yaşı ortalamasının
9.5 ± 2.6, yapıştırıcı, uçucu, alkol ve flunitrazepam kullanmaya başlama yaşı ortalamalarının
ise 12.1 ile 12.8 arasında olduğu dikkati çekmektedir. Bu maddeleri esrar ve klonazepam
takip etmektedir. Genelde kızlar ve erkekler arasında madde kullanmaya başlama yaşı
ortalaması farklılıklar göstermemektedir. Sokakta yaşayan çocukların %49’unun tercih
maddesi uçucu maddelerdir. Çocukların %71.9’u maddeyi ilk kez sokakta yaşamaya
başladıktan sonra kullanmaya başladığını belirtmektedir. Çoğu (%79.7) arkadaşları madde
kullandığı zaman madde kullanmak istediklerini belirtmiştir.
Sokakta yaşayan çocukların % 65.4’ü kendine zarar vermektedir. Erkeklerin % 84’ü, kızların
ise %16’sının kendisine zarar verdiği dikkati çekmektedir. Sokakta yaşayan çocuklarda en sık rastlanan kendine zarar verme türü %92 oranla kendini kesmedir. Kendini kesme riski
erkeklerde kızlara oranla 10 kat fazladır. Kızlarda ise vücuduna sigara basma ve duvara kafa
veya yumrukla vurma riski daha fazladır.
Sokakta yaşayan çocukların % 72.5’i suç işlediğini, % 52.6’sı yanında kesici alet ya da
tabanca taşıdığını, % 25.7’si çetede yer aldığını ve % 19.6’sı geçmişinde cezaevi ya da
ıslahevinde kaldığını belirtmektedir. Madde kullanımı olan çocuklarda olmayanlara göre suç
işleme, kesici alet ya da tabanca taşıma ve çetede yer alma riski daha fazladır.
Görüşme yapıldığı sırada sokakta yaşayan çocukların % 26.1’inde bedensel bir rahatsızlık
bulunmaktadır. Bedensel bir rahatsızlık kızlarda daha fazla görülmektedir. Kızların %
48.3’ünde, sokakta daha uzun süredir yaşayanların %35.4’ünde, para karşılığı cinsel ilişkide
bulunanların % 42.9’unda ve rast gele cinsel ilişkide bulunanların % 31.9’unda bedensel bir
rahatsızlık bildirilmektedir. Sokakta yaşayan çocukların % 16.8’i ruhsal bir rahatsızlığı
olduğunu bildirmektedir, bu oran kızlarda erkeklere göre daha fazladır.
Sokakta yaşayan çocukların % 54.9’u cinsel ilişkide bulunmuştur, kızlarda ise bu oran %
71.4’tür. Cinsel ilişkide bulunma yaşı ortalaması 13.9 ± 2.3 ’tür. Bu yaş ortalaması kızlarda ve
erkeklerde çok değişmemektedir. Çocukların % 52.2’si rast gele cinsel ilişkide bulunmakta,
bu oran kızlarda % 65’e çıkmaktadır. Bu oranlara bakıldığında cinsel ilişkide bulunduğunu
belirten kızların yarısından fazlasının cinsel ilişkide bulunduğu görülmektedir. Çocukların %
22’si para karşılığı cinsel ilişkide bulunduğunu belirtmekte olup bu oran kızlarda % 50’dir.
Erkeklerin % 18.7’si cinsel yolla bulaşan hastalıklar hakkında, % 24.2’si gebeliği önleme
yolları hakkında hiçbir bilgisi olmadığını belirtmektedir.
En iyi 1024x768 çözünürlükte görüntülenir...
Bu sitede yer alan yazıların her türlü yayın hakkı Dr. Koray Karabekiroğlu'na ait olup; kendisinden Fikir ve Sanat
Eserleri Kanunu'na göre yazılı izin alınmadan söz konusu yazıların herhangi bir bölümü veya tamamı iktibas edilemez
veya herhangi bir usul ile çoğaltılamaz.
Kaynak göstermek ve bilimsel kurallara riayet edilmek kaydı ile alıntı yapılması mümkündür.