BİR GEZGİNİN ROTASINDAN

Savaşın İzlerinde Bir Şehir

Avrupa’nın ortasında bulunan, bulunduğu coğrafyanın içinde farklı bir dine, farklı bir kültüre ve yaşam tarzına sahip olan bir ülke Bosna-Hersek. Bosna-Hersek’in başkenti olan Saray Bosna ise dört tarafı dağlarla çevrili bir şehir. Saray Bosna hava alanına inerken ilk olarak bu uçak nereye inecek endişesi yaşadım. Bosna-Hersek topraklarına adım attığım andan itibaren ise Türkiye’nin birçok şehrinde hissetmediğim kadar Türkiye’deymiş gibi hissettim kendimi. Tatile çıkarken farklı bir kültürü tanıma, farklı ağız tatlarını fark edebilme ve aile yapılarını görebilme ihtimalinin gerçekleşmeyeceğini anlayıp, Avrupa’nın ortasında Türkiye’ye benzeyen bu ülkedeki benzerlikleri fark etmenin tadını çıkarmaya başladım. Havaalanına yakın bir otele yerleştikten sonra otelde resepsiyondaki görevlinin İngilizce değil de Almanca konuşuyor olması ilk olarak şaşırttı beni. Daha sonra da tüm Bosna- Hersek’de en çok konuşulan yabancı dilin Almanca olduğunu görünce bu durumun bir tesadüf olmadığını anladım.



Şehir merkezi havaalanına yaklaşık 15 kilometre uzaklıkta. Şehir merkezine giden yollarda binalarda savaş yıllarından kalma hasarları görüyor olmak, bundan 10 yıl kadar önce televizyonda film izler gibi izlediğim görüntüleri gözümün önüne getirdi. Suçluluk, üzüntü ve çaresizlik duyguları içinde bu yılları yaşayan Boşnaklardan savaşı dinlemeye başladım. Yaşananları yok saymak olanaksız bu şehirde gezerken. Karşınıza çıkan bir anıt, yanmış bir kütüphane, savaş sırasında ile başlayan kelimeler, savaş sırasında bölgelere ayrılmış bir şehir, sürekli ateş altında geçirilen yıllar, yiyecek, içecek ve sağlık hizmetlerinin sadece tünellerle karşılanması, değişen hayaller ve beklentiler… Tüm bunlar tüm canlılığıyla yaşıyor Saraybosna sokaklarında.

Saray Bosna’nın eski şehri ise savaşın etkilerini hissettirmemeye çalışıyor sanki misafirlere. Gençler tüm Avrupa’da olduğu gibi en şık kıyafetleriyle günün her saatinde dolduruyor sokakları. Dükkanlardan yayılan çevapçiçi kokuları ise günün her saatinde mide guruldamalarına yol açıyor. Çevapçiçi (şiş köfte) Bosna-Hersek’in milli yemeği. Yanında yogurt (koyu kıvamlı ayran) içerek çevapçiçi yemek hem turistlerin hem de yerli halkın günlük yemek menüsü. Ardından Osmanlı döneminden kalma hanların avlularında Bosna kahvesi (Türk kahvesi) içmek ise tam bir keyif. Eski şehrin en merkezi yerinde Başçarşı bulunuyor. Başçarşı bakırcıları, gümüşçüleri, kuyumcuları, halıcıları, hanları, camileri, küçük esnaflarıyla Bursa’nın Kapalı Çarşısı’ndan hiç farklı değil aslında.

Eski şehirden uzaklaşıp bir zamanlar kış olimpiyatlarının yapıldığı dağlara doğru uzanınca ise muhteşem bir doğa karşıladı bizi. Tam trekking için uygun bir yer diye düşünürken yol kenarındaki şeritlere takılıyor gözüm. Bu şeritlerin varlığına anlam veremeden nedir bu şeritler diye soruyorum. Mayınlı alanlar cevabını alıyorum sonradan aklımdan geçenleri okurmuşçasına ‘buralarda rehbersiz trekkinge kalkışmayın diyor arkadaşım’. Savaşın anıları bırakmıyor peşimizi bu şehirde.

Lokumu, kahvesi, kebabı, kültürü, dini ve gelenekleriyle Avrupa’dan çok farklı ve bir o kadar da bize benzer. Şehri terk ederken bu farklılıklar ve bu benzerlikler geliyor aklıma ve dağların arasında araba ile yol alırken bu farklılıkların ve benzerliklerin yaşananlara ne ölçüde katkıda bulunduğu düşündürtüyor beni. Gözümün önüne gelen, yıllar önce televizyonda izlediğim savaş görüntüleri ise artık daha canlı…

Aytül Karabekiroğlu

İLGİLİ LİNKLER
Saraybosna Resmi Site
Trip Advisor
http://www.lonelyplanet.com/
http://wikitravel.org/


Bu sayfayı yazdırmak için burayı tıklayın

En iyi 1024x768 çözünürlükte görüntülenir... Bu sitede yer alan yazıların her türlü yayın hakkı Dr. Koray Karabekiroğlu'na ait olup; kendisinden Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre yazılı izin alınmadan söz konusu yazıların herhangi bir bölümü veya tamamı iktibas edilemez veya herhangi bir usul ile çoğaltılamaz. Kaynak göstermek ve bilimsel kurallara riayet edilmek kaydı ile alıntı yapılması mümkündür.

Çocuk ve Hayat üzerine her şey için tıklayın

Web sitesi: Koray Karabekiroglu