Samsun'dan çıktık yola ve İstanbul aktarmalı olarak Bologna'ya vardık.
Öğleden sonra araba kiralayarak, Toskana'nın kalbinde yer alan Murlo kasabası yakınındaki Bosco Della Spina
adlı otelimize doğru yola çıktık. Bu otelde üç gece kalacaktık ve Toscana bölgesini gezecektik.
Hava çok güzeldi ve otelimiz muthiş bir doğa içinde karşımıza çıktı. Orman ve vadi manzaralı odamıza yerleştik.
Daha sonra güzel bir öğleden sonra gezisi için, yakınlardaki küçük Toskana kasabalarına yöneldik. Montalcino oldukca sessiz
ama mimarisiyle çok etkileyici bir kentti. Daha sonraki hedefimiz ise Montepulciano adlı kasabaydı.
Burası daha da etkileyici bir yerdi.
Akşam üstü otelimizde çok güzel bir akşam yemeği yedik ve yattık.
4 Temmuz 2016
Ertesi sabah çok güzel bir kahvaltı yaptık ve oteldeki doğa manzaralı havuzda zaman geçirdikten sonra
yakınlardaki Üçüncü Toskana durağımız ise aşağıda fotoğrafını gördüğünüz Pienza kasabasıydı.
Burası da eşsiz mimarisi, dar sokakları ve tepeden bakan manzarası ile mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri...
Aslında Toskana'daki ikinci günümüz Floransa'ya ayrılmıştı. Pienza'dan ayrılıp Floransa'ya yöneldik.
Floransa'yı anlatmamıza gerek yok sanırım. Her turistin en az bir kere görmesi gereken
muhteşem ortaçağ kenti Floransa her mevsim güzel.
Floransa'da çok güzel bir gün geçirdikten sonra akşam üzeri Otelimize vardık ve akşam yemeğini otelimizin güzel manzarasına karşı yedik.
5 Temmuz 2016
Üçüncü Toskana günümüzü de yakınlardaki kentleri gezmeye ayırdık. Kahvaltı sonrası önce San Gimignano'ya gittik.
Burası da uzun kuleleriyle ünlü çok güzel bir yer. Mutlaka gezilmesi gerekir. Öğlen ailecek çok güzel pizzalar yedik.
San Gimignano'dan ayrılıp Volterra'ya geldik. Burası da çok güzel dar sokaklarıyla çok sevimli bir Toskana kasabası...
Volterra'dan sonraki durağımız da ünlü Siena kentiydı. Üçüncu Toskana akşamını da Siena'da geçirmeyi planladık.
Akşam yemeğini de Siena'da yiyerek Murlo'daki otelimize döndük.
6 Temmuz 2016
Artık Toskana'da konaklamamız sona ermişti ve bugün hedef Korsika'ya ulaşmaktı. Korsika'ya gidecek olan feribotumuz Livorno
kentinden kalkacağı için Livorno'ya gittik. Ancak gittiğimizde gördük ki feribot arızalıymış ve biletimizi değiştirdiler ve bize öğlen yemeği verdiler.
Normalde feribot 12 gibi kalkacaktı ama yeni sefer saat 18'de 1,5 saat güneydeki Piombino kentinden olacaktı.
Biz de bu kötü durumu fırsata çevirip, zamanımız olmadığı için gidemediğimiz Pisa'ya gitmeye karar verdik.
Ünlü Pisa kulesini duymayan yoktur sanırım. Gerçekten de çok ilginç bir kule. Çok sıcak bir gündü. 2 saatlik Pisa gezisi sonrası
yeniden Piombino yönüne yöneldik ve feribotu yakaladık.
Feribot 18 gibi kalktı ve önce Portoferraio isimli adaya uğradı. Denizden olsa da bu adayı da görmüş olduk.
Korsika'daki ilk durağımız olan Bastia'ya ulaşmamız akşam saat 22'yi buldu. Gece yarısına doğru da
Bastia'dan yaklaşık 1,5 saat uzaklıktaki Saint Florent'deki otelimize (Hotel Tettola) ulaştık.
Yollar çok virajlı ve dardı ama çok eğlenceliydi.
7 Temmuz 2016
Saint Florent harika plajlara sahip, küçük ve sessiz bir kasaba. Çocuklu aileler çok huzurlu bir tatil geçirmek isterse
burası tam onlara göre bir yer.
Biz önce sabah kahvaltımızı otelde yaptık ve deniz kenarında olan, aynı zamanda havuzu da olan bu otelde günümüzün bir kısmını geçirmek istedik.
Öğleden sonra ise Korsika'nın kuzeydoğu uzundaki yarımadada gezmeye karar verdik.
İyi ki de öyle yapmışız, çünkü harika manzaralı bir yolculuk yaptık. Çok dar yollar ve müthiş doğa çarpıcıydı. Çok az insan ve küçük birkaç
kasaba vardı. Örneğin Nonza ve Pino bunlardan bazıları. Aşağıdaki fotoğraflar işte bu bölgeden...
Akşamüstü Nonza'ya yakın küçük bir restoranda, eşsiz manzarada et, makarna vb. çok güzel bir yemek yedik.
Daha sonra otelimize döndük. Akşam Saint Florent'te bir yürüyüş yaptık. Avrupa kupası maçları vardı ve Fransa'da oynanıyordu maçlar.
O nedenle insanların çoğu açıkhava kafelerde maç seyrediyordu...
8 Temmuz 2016
Korkika'daki üçüncü günümüzü de önce yakındaki plajlarda geçirmekti planımız.
Öğleden sonra ise kuzeybatı yönüne gittik ve Calvi, L'ile Rousse gibi yerleri gördük.
Akşam üzeri ise Tettola isimli otelimizdeki üçüncü ve son geceyi geçirmek için Saint Florent'e döndük.
9 Temmuz 2016
Artık Kuzey Korsika'daki üç gün sona ermişti. Kahvaltı sonrası Korsika'yı geze geze güneydeki Porto Pollo isimli kasabadaki
Casa Murina isimli otelimize varacaktık.
Korsika çok sakin ve oldukça büyük bir ada. Adanın ortası oldukça dağlık ve ormanlık bir bölge. Bu nedenle çok manzaralı yollardan
geçiliyor. Adanın merkezi Corte ve daha güneydeki Vivario kasabaları sonrası bir ulusal parktan geçerek batı kıyısındaki
Ajaccio kentine geldik. Yolda çok kere durduk ve dinlendik. En sonunda da akşam üzeri güneybatıdaki Porto Pollo'daki otelimize vardık.
Aşağıdaki manzaralar bunlardan bazıları...
Otelimiz de çok güzel manzaralı bir otel ve oldukça iyi bir konuma sahipti.
Akşam Porto Pollo'da pizza yedik, otele döndük ve yattık.
10 Temmuz 2016
Sabah otelimizde çok güzel bir havada, çok güzel bir manzarada, çok çeşitli Korsika reçelleri ile döşenmiş
bir kahvaltı yaptıktan sonra, önümüzdeki kumsalda denize girmeyi planladık.
Buranın denizi de harikaydı. Saatlerce kumsalda zaman geçirdik.
Öğleden sonra ise Sartene ve Bonifacio gezisi yaptık. Bonifacio da çok güzel bir doğal liman.
Orada Fransa Portekiz yarı finali vardı. Herkes maça odaklanmıştı. Hatta kale duvarına bile maçın görüntüsü yansıtılıyordu.
Çok güzel bir akşam geçirip, Porto Pollo'daki otelimize döndük.
11 Temmuz 2016
Yine güzel bir kahvaltıyla güne başladık. Sonrasında ise yine kumsalda çok güzel bir gün geçirdik.
Öğleden sonra ise yine dünyaca ünlü plajları gezmek için adanın güneydoğusuna yöneldik.
Palombacio biraz ters tarafta kaldığından biz Santa Giulia tarafına gittik. İyi ki de gitmişiz.
Aşağıdaki fotoğraflar da oradan. Çok güzel bir yerdi.
Akşam yine otelimize döndük.
12 Temmuz 2016
Artık Korsika'dan ayrılma günü gelmişti. 6 gün çok güzel geçmişti. Ama önümüzde 3 günlük daha tatil vardı.
Önce Porto Pollo'dan Bastia'ya döndük ve feribotumuzu yakaladık.
Bu sefer dönüş Livorno üzerinden oldu. Akşam üstü orada yemek yedik ve
saat 22 civarında gezimizin dördüncü konaklama kenti olan Bologna'da olduk. Admiral Park isimli otelimize yerleştik.
13 Temmuz 2016
İyi ki de bu oteli seçmişiz. Kapalı ve açık yüzme havuzları ve manzarası çok güzel, çok yeni ve tertemiz bir oteldi.
Kahvaltısı da harikaydı.
Bugünkü planımız da biraz güneye gitmekti. Öncelikle San Marino hedefimizdeydi. Kendine özgü halkı ve dilleri ile, bir tepe üzerine kurulu 20.000
nüfuslu ilginç bir ülke burası...
San Marino'da bakınca her yön İtalya. Özellikle de Rimini çok yakın bir kent.
Akşam üzerini de bu İtalyan kendinde geçirdik.
Sonrasında da Bologna'daki otelimize döndük.
14 Temmuz 2016
Artık gezimizin son günüydü ve bu kez de hedef kuzey İtalya tarafıydı.
Öncelikle Garda Gölü içine uzanan Sirmione kentine gittik.
Buradaki göl manzaraları, kale içi ve dondurmacılar tam anlamıyla mükemmel.
Sonra da öğleden sonra ve akşamı geçirmek üzere Verona kentine gittik.
Verona da çok güzel bir kent. Dar sokakları, Büyük tiyatrosu, şehri çevreleyen nehier boyu manzaraları ile
görülesi bir yer burası.
Geç saatlerde otele döndük ve yattık.
Sabah kalkıp havaalanına gittik ve gezimiz burada bitti.
En iyi 1024x768 çözünürlükte görüntülenir...
Bu sitede yer alan yazıların her türlü yayın hakkı Dr. Koray Karabekiroğlu'na ait olup; kendisinden Fikir ve Sanat
Eserleri Kanunu'na göre yazılı izin alınmadan söz konusu yazıların herhangi bir bölümü veya tamamı iktibas edilemez
veya herhangi bir usul ile çoğaltılamaz.
Kaynak göstermek ve bilimsel kurallara riayet edilmek kaydı ile alıntı yapılması mümkündür.
Bu sayfayı yazdırmak için burayı tıklayın