Günümüzde dünyada en yaygın kullanılan psikiyatrik tanı sınıflandırma sistemi olan DSM IV-TR’deki tanımlamasına göre öğrenme bozukluğu zekâsı normal ya da normalin üstünde olan bireylerin, standart testlere göre, yaşı, zekâ düzeyi ve aldığı eğitim göz önünde bulundurulduğunda, okuma, matematik ve yazılı anlatım düzeyinin beklenenin önemli ölçüde altında olmasıyla tanısı konan bir bozukluktur. Temel olarak üç tür özgül öğrenme güçlüğü vardır:
1. Okuma bozukluğu (disleksi),
2. Yazılı anlatım bozukluğu (disgrafi)
3. Matematik bozukluğu (diskalkuli)
Diğer taraftan DSM tanı sistemi öğrenme bozukluklarını ele almada aslında yetersiz kalmaktadır. Yukarıda söz edilen üç temel öğrenme bozukluğuna sözel olmayan öğrenme bozukluğunu ve gelişimsel koordinasyon bozukluğunu eklemek yanlış olmaz.
Uluslar arası tıbbi tanı sistemlerinden bir diğeri olan ICD-10 sisteminde ise okulla ilişkili öğrenme sorunları farklı başlıklar altında ele alınır: Skolastik becerilerde özel gelişimsel bozukluklar
Spesifik okuma bozukluğu
Spesifik heceleme bozuklukları
Spesifik aritmetik beceri bozukluğu
Skolastik becerilerde karma tip bozukluk
Skolastik becerilerin diğer gelişimsel bozuklukları
Skolastik becerilerin gelişimsel bozukluğu, tanımlanmamış
Ek bilgi: Bunların haricinde de sınıflamalar vardır:
A. Gallakher ve Kirk’in sınıflandırmasına göre;
1. Gelişimsel Öğrenme Bozuklukları: Gelişimsel olarak dikkat, hafıza, algı, motor, dil ve düşünme becerilerindeki bozukluklar
2. Akademik Öğrenme Bozukluğu: Okuma, yazma, aritmetik, harfleme ve yazılı anlatım gibi okulda kazanılan becerilerdeki sorunları içerir.
B. Baker ve arkadaşlarının sınıflandırmasına göre;
1. L (Language)-Tip Disleksi: Sol hemisfer fonksiyon bozukluğu
2. P (Perceptive)-Tip disleksi: Sağ hemisfer fonksiyon bozukluğu
C. Diğer bir sınıflama;
1. Disfonetik Disleksi: İşitsel kavrama ve ayırt etme becerileri zayıftır. Fonetik bozukluğu olan çocuklar bu grupta yer alırlar.
2. Disidetik Disleksi: Bu tipteki çocuklar zihinde canlandırma yetenekleri bozuk olduğu için harflerin, sembollerin görsel-mekansal analizini ve ayrımlaştırmayı yapamazlar.
3. Karma Tip: Her iki gruptaki özellikleri taşırlar.
D. Diğer bir sınıflandırma daha;
1. İşitsel-Konuşma (Dil) Grubu: Sözel alanda güçlük çeken çocuklarda oluşur. Sorulara yanıt vermeleri, isimlendirmeleri, tanımlamaları zorlukla yaparlar.
2. Görsel-Uzamsal Grup: Bunlar daha çok görsel ve uzaysal algıya ilişkin sorun yaşarlar.
Yazılı İfade Bozukluğu (Disgrafi)
Eskiden okuma bozukluğu olmadan disgrafinin gelişmediği düşünülürdü. Fakat şimdi yazılı ifade bozukluğunun tek başına olabileceği bilinmektedir. ICD-10’da ayrıca “heceleme bozukluğu” vardır. Yazma, dil ve okuma bozuklukları çoğunlukla birlikte olduğundan ve bir çocuk okumayı öğrenmeden önce konuştuğundan ve yazmayı öğrenmeden okuduğundan genellikle bu çocuklara önce ifade edici dil bozukluğu daha sonra yazılı ifade bozukluğu tanısı konabilir.
İleri derecedeki olgularda yazılı ifade bozukluğu ikinci sınıfta, daha az ciddi olgularda beşinci sınıfta veya sonrasında belirgindir. Kelime hecelemede ve düşüncelerini yaşa uygun dil bilgisi normlarına göre ifade etmede güçlükleri vardır. Konuştukları ve yazdıkları cümlelerde çok sayıda dil bilgisi yanlışları ve kötü paragraf düzeni bulunur. İkinci sınıfta ve daha sonra çocuklar kısa bir cümleyi yazarken basit dil bilgisi hataları yaparlar. Örneğin, devamlı olarak hatırlatılmasına karşın büyük harfle başlamazlar ve cümlenin sonuna nokta işareti koymazlar.
Yazılı ifade bozukluğunun ortak özellikleri:
heceleme hataları,
dil bilgisi hataları,
işaretleme hataları,
kötü paragraf düzeni,
kötü el yazısı.
Çocuklar büyüdüğünde ve daha ileri sınıflara gittiklerinde çocukların sözel ve yazılı cümleleri daha belirgin olarak ilkelleşir. Kelime seçimleri hatalı ve uygunsuz, paragrafları düzensiz, hecelemeleri daha zor ve kelime dağarcığı daha dar olur. Yazılı ifade bozukluğundaki ek özellikler arasında okula gitmek istememe, ev ödevlerini yapmama, akademik performansta başarısızlık, okuldan kaçma, dikkat eksikliği ve davranım bozukluğu vardır.
En iyi 1024x768 çözünürlükte görüntülenir...
Bu sitede yer alan yazıların her türlü yayın hakkı Dr. Koray Karabekiroğlu'na ait olup; kendisinden Fikir ve Sanat
Eserleri Kanunu'na göre yazılı izin alınmadan söz konusu yazıların herhangi bir bölümü veya tamamı iktibas edilemez
veya herhangi bir usul ile çoğaltılamaz.
Kaynak göstermek ve bilimsel kurallara riayet edilmek kaydı ile alıntı yapılması mümkündür.