Türkçe English

Korku ve Kaygılarla İlgili Sorular

Küçük Çocukların Anlamsız Korkularının Sebebi Ne Olabilir?

Soru: Kızım 20 ayını doldurdu. Ona çok güzel bir kazak örmüştüm. Giydirmek istediğimde sanki ondan çok korkuyormuş gibi gözyaşlarıyla ağladı. Sanki o kazakta bir şey varmış gibi çı-kartana kadar ağladı. Bu dönemde çocukların böyle şeylerden korkmasının sebebi ne olabilir?

Yanıt: Bu yaşlarda aslında her yaşta olabileceği gibi bilinmeyen, yeni şeyler çocuklar için ilk olarak “korkutucu”, “kaygı verici” olabilir. Çocuklarda pek çok korku, normal gelişimin bir parçası da olabilmektedir. Çocuklarda korkuların en yoğun olarak 2-6 yaş arasında görüldüğü tespit edilmiştir. Sık görülen korkular arasında, “gece”, “okul”, “karanlık”, “yalnızlık”, “dok-tor”, “dişçi”, “hayalet”, “öcü”, “hayvanlar”, “yabancı insanlar” sayılabilir. “Normal korkular” çocuğun çevresine uyum sağlamasının bir yolu olabilmektedir. Bir yanıyla da çocukların güven-de olmalarını sağlar. Çevresini henüz tanımayan, etrafında olup bitenlerden pek haberdar olma-yan küçük bir bebeğin tanımadığı şeylerden korkması çok doğaldır. Yaşla birlikte yaşanan korkuların içeriği de değişmektedir. Bebek özellikle anne babası yanında olmadığında ya da onları göremediğinde kendisini terk ettiklerini düşünerek korkar. Yaşı 1,5-2’yi aştığında anne babası yanında olmayınca terk edildiği düşüncesi, yerini onları kaybedeceği düşüncesine bırakır. 2-6 yaş arasındaki okulöncesi çocuklar ise en çok korku yaşayan gruptur. Bunun nedeni korkuların gelişiminin, toplumsal gelişim ve kişilik gelişimi kadar bilişsel gelişimle de ilgili olmasıdır. Bi-linmeyene duyulan korku çocuğun gelişiminde beklenen normal bir durum olsa da aşırıya kaçtı-ğında çocuğun yaşamını olumsuz etkileyebilmektedir. Çocuklar bu yaşta henüz zihinsel olarak onlarla baş edebilecek yeterlilikte olmadıkları için soyut varlıklardan korkarlar. Bu dönem ço-cukları hayaletlerden, devlerden, yalnız bırakılmaktan ve karanlıktan korkarlar. Daha büyük ço-cuklar ise yaralanma gibi bedensel tehlike durumlarından korkarlar. Büyüdükçe çevresini ve çevresinden gelecek tepkileri daha iyi değerlendiren çocukta bu korkuların azalması beklenir. Çünkü çocuğun zihnen gelişmesi ve çevreyi tanıma oranının artması korkulacak nesne ve durum sayısını azaltır.

Oğlum Yüksek Sesle Çalışan Cihazlardan Çok Korkuyor…

Soru: 16 aylık dünya tatlısı bir oğlum var. Çok zeki ve problemsiz bir çocuk. Ancak elektrikli ev aletleri ve çok yüksek sesle çalışan oyuncaklar da dahil olmak üzere, sesli cihazlara karşı aşırı bir tepkisi var. Sesli aletin bulunduğu yerden çıkıp koşarak kaçıyor. Elleri ayakları titriyor. Bu hareketleri psikolojik nedenlere bağlı olarak yapıyor olabilir mi? Biz ne yapmalı-yız?

Yanıt: Bazı çocukların belli duyusal uyaranlara (ses, ışık, dokunma, tat, sıcak, soğuk vs.) hassasiyeti olabiliyor. Belirli psikolojik ve psikiyatrik durumlarla ilişkileri kurulabilse de kesin bir şey söylemek zor. Başka kaygı ve korkuları yoksa, yani karanlık, ayrılık gibi durumlarda yi-ne benzer korku tepkileri yaşamıyorsa, gelişimsel basamaklarında (özellikle sosyal etkileşim, dil gelişimi vb.) sorun yoksa, onun bu hassasiyetine dikkat etmek, onu pek rahatsız etmemeye özen göstermek dışında şimdilik önemli bir şey yapmak gerektiğini düşünmüyorum. Ama eğer korkuları devam ederse, artarsa bunların altında yatan sebepleri araştırmak ve uygun bir tedavi yaklaşımı sunmak doğru olur. Özellikle küçük yaşta olan problemler –eğer süreğen ve sıkıtı vericiyse– değerlendirilmelidir. Bu değerlendirme daha büyük çocuklardakinden daha zor ve kap-samlı olabiliyor. Size tavsiyem, anlattığınız durum devam ederse –örneğin iki ay daha– ve sı-kıntı verme durumu sürerse, bir çocuk psikiyatrisi uzmanına genel bir değerlendirme yaptırma-nız.

Kızım Her Şeyden Korkuyor...

Soru: 26 aylık bir kızım var. Kızım evdeki eşyaların gölgesinden, duvarlardan, üst kattan gelen ayak seslerinden ve bunlar gibi pek çok şeyden korkmaya başladı. Eşyaları ve gölgelerini insana benzetiyor. “Abi bana bakıyor, ben ondan korktum,” diyor. Hiç yalnız kalmak istemiyor. Bütün odaların kapısını kapattırıyor. Gece bana sarılarak uyuyor. Sık sık ağlama krizlerine giri-yor. Bu durum yaklaşık 1 ay örce başladı. Çok üzülüyorum. Kızıma nasıl yaklaşmamız gereki-yor? Yanlış bir şey söylemekten ve yanlış yapmaktan korkuyorum. Bize yardım edin.

Yanıt: Bu kadar farklı alanlarda pek çok kaygı belirtisinin çok hızlı bir şekilde ortaya çık-mış olması durumunda, bunları tetikleyen nedenlerin (olası bir korku travması, ayrılık vs.) ön-celikle araştırılması iyi olacaktır. Öte yandan, pek çok farklı alanda kaygılara sahip olmak “yay-gın kaygı bozukluğu”nun göstergesi de olabilir. Bu bozukluğun oluşumunda genetik yatkınlık, yani kan bağı olan kişilerde herhangi bir kaygı bozukluğunun (panik bozukluğu, yaygın kaygı, ayrılık kaygısı, uyku-yeme sorunları, psikosomatik yakınmalar, örn. karın ağrıları, baş ağrıları, vs.) varlığı önemli bir neden olarak sayılabilir. Herhangi bir olay tetikleyici olabilir ve bozuk-luğun ortaya çıkmasını hızlandırabilir. Öte yandan, kaygılarını ortadan kaldırmak için kullandığı yöntemlerin ona ne gibi ek kazanımlar (anneyle yatmak, annenin işe gitmemesi, okula gitme-mek, vs.) sağlayabileceğini araştırmak da önemli olabilir. Çünkü kaygılı olmak kişiye bir avan-taj sağlıyorsa, bu durum ister istemez kaygıların pekişmesine yol açabilir. Kaygılar genellikle kronik seyir izleyebileceğinden, azalıp artma dönemleriyle uzun yıllar süren bir sıkıntı kaynağı olabileceğinden, gerekli gördüğünüzde bir çocuk psikiyatristi değerlendirmesi için çok gecik-meyin derim.

Böcek Fobisi...

Soru: Oğlum 29 aylık ve son günlerde inanılmaz bir böcek fobisi başladı. Aslında bu konu-da benim de suçum var. Bir gün şakayla karışık, giyinme problemi ve alt değiştirme problemini atlatabilmek için, “Bak giyinmezsen böcekler gelir, poponu ısırır dedim,” ve o günden sonra her ne kadar böceklerin o kadar zararlı olmadığını anlatsam da inanmıyor bana. Ben bu duruma yol açtığım için çok üzülüyorum ve de bunu düzeltmeyi çok istiyorum. Lütfen bana yardımcı olur musunuz?

Yanıt: Belli bir süre böceklerden bahsetmemek iyi bir seçim olabilir. Çünkü bu korkuyu azaltmanın iki temel yolu var: (1) Böceklerle daha yakın temas kurup bir sorun yaşamadığını görmesi, (2) Yaşının büyümesi (bazen erişkinlikte de devam edebilir tabii). Bu yüzden ilk seçe-neği uygulamak ters etki yaparak korkuyu daha da pekiştirebileceğinden, şimdilik bu konuyu açmamak daha iyi bir fikir olacaktır. Konu açılırsa da korku uyandırmayan, sakin ifadelerle ko-nuşun. Korktuğu hayvanların oyuncaklarını alarak, birlikte oynamak da korkularını gidermede işe yarayabilir.

Kızım Bensiz Yatamaz Oldu...

Soru: Kızım 2 yaşını doldurdu. Bu döneme kadar hiçbir problem yaşamadık. Ama şu son 1 haftaya yakın zamanda hareketlerinde farklılık var. Daha fazla ilgi çekmek istiyor. Daha da önemlisi yatağına yattığı zaman kendi kendine uyurdu ama son zamanlarda yattığında yanında olmamı istiyor ve yanından ayrıldığım zaman ağlamaya başlıyor. Şu an bu yaptıklarının yaş dönemiyle ilgisi olup olmadığı ve bu durum karşısında nasıl davranmam gerektiği hakkında bil-gi sahibi olmak istiyorum.

Yanıt: Bu yaşlarda çocuklar zaman zaman kaygı artışı ya da çocukluk çağına özgü ritüelistik davranışlar nedeniyle özellikle yatış zamanında “birlikte yatmak isteme”, “öpmeden yatama-ma”, “ışığı kapattırmama”, “ağlama”, “korku”, “masal okutma”, “kalkıp anne babanın yanına gelme” dönemleri yaşayabilirler. Bu davranışları kısa süreli ve aralıklı olarak gösterdiği ve birtakım tutumlarla ya da direktiflerle davranışın değiştirilebildiği durumlarda pek kaygı verici olmadığını düşünüyorum. Uzaması ve şiddetlenmesi durumunda araştırma ve inceleme uygun olabilir. Bence sizden destek istediğinde, kucaklayıp odasına götürme, masal okuma, öpme ve benzeri davranışları yapın. Yavaş yavaş süreyi kısaltıp babası veya başka birinin yapmasını de-neyerek onun tepkilerini ölçersiniz. Zamanla bu davranışları daha kısa süre içinde yapmanız da yeterli olacaktır ve sizi daha az yoracaktır. Eğer gitgide zorluk oluyorsa, dediğim gibi kaygı bozukluğu, bağlanma sorunları, ilişki sorunları vb. durumlar açısından değerlendirmek iyi olabilir.


Dr. Koray Karabekiroğlu


En iyi 1024x768 çözünürlükte görüntülenir... Türkçe Anasayfa English Home Page
Bu sitede yer alan yazıların her türlü yayın hakkı Dr. Koray Karabekiroğlu'na ait olup; kendisinden Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre yazılı izin alınmadan söz konusu yazıların herhangi bir bölümü veya tamamı iktibas edilemez veya herhangi bir usul ile çoğaltılamaz. Kaynak göstermek ve bilimsel kurallara riayet edilmek kaydı ile alıntı yapılması mümkündür.

Çocuk ve Hayat üzerine her şey için tıklayın

Web sitesi: Koray Karabekiroglu