İkizlerim Arasındaki Dengeyi Nasıl Sağlayabilirim?
Soru: Benim 16 aylık ikiz kızlarım var. Bebeklerimden birinin gelişimi hep erken oldu (ba-şını tutması, gülmesi vs). Bir bebeğim gaz sancısı ve kolik nedeniyle kucağımda daha çok dur-du. Şimdi diğer bebeğim bu durumu fark edince benden uzaklaşmaya başladı. Bu sefer, diğe-riyle ilgilenmeye başlayınca diğer kızım hırçınlaşıyor. Ortak oynamaya çalıştığımızda biri beni sahipleniyor. Onların kendilerine güvensiz kişiler olmamaları için neler yapabilirim?
Yanıt: Aralarında rekabet olması kaçınılmaz bir durum. Zaten bir de birtakım sıkıntılar ne-deniyle ister istemez eşitlik ilkesinin (ki hakkaniyet, ihtiyacı olana daha fazla vermektir, doğru olanı bence bu) dışına çıkmak zorunda kalmışsınız. Şu anda yaşanan sıkıntıların bir bölümü de yaş ve gelişim özelliklerine bağlı olacaktır. Öncelikle onların ilgi ve öncelik taleplerini, makul ve tutarlı olarak göğüslemeniz gerekecek. Sizin hassasiyetinizi ve olası zayıf noktalarınızı kul-lanmaya çalışacaklardır. Yani yumuşak yanlarınızı fark ederek, karşı koyamadığınız davranışla-rı sergileyerek, iyi veya kötü sizin gözünüzde daha fazla ilgi sağlamaya çalışacaklar ve bunun için bir yarış içine gireceklerdir. Burada size düşen, üç aşağı beş yukarı bir hakkaniyet çizgisi ve davranış tarzı belirlemek ve yaşanan sıkıntı ve aksaklıkları mümkün olduğunca doğal karşıla-mak olacaktır. Zaten, “birbirlerine vurmak”, “fiziksel şiddet uygulamak”, “duygusal anlamda ciddi sorunlara yol açabilecek davranışlarda bulunmak” gibi bir aşamaya gelmedikçe rekabet ve çatışma bence doğal. Siz de olayı öyle görürseniz, onlar da rekabeti daha tatlı bir hale dönüştü-rürler diye düşünüyorum. Öte yandan, rekabetin içinde her zaman kurallar var. Hataların, olumsuz ve yapıcı olmayan davranışların da istenmeyen sonuçları olacaktır. Yani, eğer birbirle-rinin sınırlarını ihlal ederlerse, belirli bir süre ayrı odalarda kalmak zorunda olabilirler. Size düşen de bu rekabet ortamını bir kazanıma dönüştürmek, yani iyi bir hakem olarak oyunu des-teklemek, gereksiz düdük çalmamak, mümkün olduğu kadar tarafsız kararlar vermek, gerekti-ğinde yardımcı hakemlere danışmak, dostluğun ve sahadaki rekabetin saha dışında dostluk ola-rak kalmasına katkıda bulunmak olmalı. O zaman daha büyük maçlara daha hazır olurlar. Kolay gelsin.
Tek Yetişen Bir Çocuğun Psikolojisi Nasıl Olur?
Soru: Benim kızım 19 aylık, ben 42 yaşındayım, eşim de 54 yaşında. İkinci çocuk düşün-müyoruz, zira yaşımız da ilerledi. Benim sorum, tek yetişen bir çocuğun psikolojisi nasıl olur? Kardeşi olanlardan farkı nedir? Eksik yönleri olursa nasıl tamamlanmalıdır?
Yanıt: Tek çocuk olmanın olası zorluğu benim fikrimce, yaşanmasını gerekli gördüğüm re-kabet ortamının ve bu rekabet sonucunda daha kolay gelişebilecek “insanın kendini daha iyi ta-nıması ve sınırlarını bilmesi, yaratıcı, çalışkan ve dinamik olması ve bunu sürdürmek için çalış-ması” gibi özelliklerin daha zor oluşması olabilir. Kardeşlerin varlığı, uygun rekabet koşulları-nın yaratıldığı ev ve aile ortamlarında, yukarıda saydığım özelliklere ek olarak, hayatta rekabe-tin doğal olduğunu ve bununla da mutlu, sevgi dolu yaşanabileceğini görebilmek için iyi bir fır-sattır. Bu yönler dışında bir kardeşin varlığı tahmin edilebileceği gibi, kardeş desteği ve arka-daşlığı gibi avantajları getirecektir. Fakat tabii ki tüm bunların gelişmesi için kardeş şart değil. Onun yerine uygun ve yapıcı rekabet ortamının sunulması da aynı sonuçları yaratabilir. Örne-ğin, yuva, okul, komşu, kurs arkadaşları vs. zaten belli ölçülerde bu ortamı yaratacak. Bu yaşta ikinci bir çocuk sahibi olmak bazı riskleri (tıbbi) almayı da beraberinde getiriyor. Özellikle ka-dın-doğum uzmanı doktorların tavsiyelerini de dikkate alarak ikinci bir çocuğa sahip olup ol-mamaya siz karar vereceksiniz.
Anneyi Paylaşmak İstemiyor...
Soru: Oğlum 3 ay sonra 3 yaşında olacak, kızım da 9 yaşında. Oğlum beni ablasıyla hatta kimseyle paylaşmak istemiyor. Bana “sen benim annemsin, ablamın annesi olma” veya “baba-mın karısı olma” diyor. Anlatmaya çalışsak da sonuçta yine aynı şeyleri yineliyor. Kızımla da ilgilenmem gerekiyor, ne yapabilirim? Bir de ablasıyla aynı odayı paylaştıkları halde kimi za-man onu odadan çıkarmak istiyor. Veya ablaya karşı hırçın davranıyor. Ablanın çalışma masa-sından ona da bir çekmece ayırıp kalemlerini yerleştirdik hoşuna gitti. Bazen her şey kendi hak-kıymış gibi davranıyor, anlayamıyorum. Neler yapabiliriz? Yardımcı olursanız sevinirim.
Yanıt: Kardeşler arasında paylaşamama, öte yandan da erkek çocuklarında 3-4 yaşlarında anneyi babayla paylaşamama durumu çok beklenen bir gelişme. Ablasıyla eşyalarını, ortamları-nı, sınırlarını ayırmak ve kendi alanını olabildiğince net ve özerk kılmak işe yarar. Ayrıca anne paylaşıldıkça azalan bir şey değil, yani matematiksel bir bölme yok, hepsine bir bütün olarak varsınız ve bir bütün olarak onları kabul ediyorsunuz, ayrım yok, bölme yok. Babasının onunla bire bir daha çok vakit geçirmesi ve zamanla babasını örnek alan davranışlar göstermesi işlerin yolunda gitmesi açısından yararlı olacaktır. Davranış ve sözlerinizi bu mesajlar üzerinden dü-zenleyebilirsiniz.
İkiz Çocuklarım Bazen Beni Hiç Dinlemiyor…
Soru: 2,5 yaşında ikiz çocuklarım var. Bazen beni hiç dinlemiyorlar. Yemeklerini ya da süt-lerini devamlı yere döküyorlar. Ben de çok fazla bağırıyorum. Hatta popolarına terlikle vuruyo-rum. Sonra çok üzülüyorum. Ne yapabilirim?
Yanıt: Anladığım kadarıyla zor anlar yaşıyorsunuz. Ancak “sizi hiç dinlememek” ya da “sü-tü dökmek” 2,5 yaş çocuğu için kusur/hata sayılmamalı. Nasıl kendinizi dinletebilirsiniz, el be-cerilerini nasıl geliştirebilirsiniz, dökmemesi için hangi ortamda süt içmeliler vs. bunlara önem vermeli ve bunların yollarını aramalısınız. Örnek olarak, sizi dinlemeleri için daha kısa cümle-ler, kararlı ses tonu, uygun zamanlama, göz teması, vücut dili, gerekirse tekrarlama, daha basit anlatma vs. gerekli, sabır gerekli. “Popoya terlikle vurmak” pek işe yarayan bir çözüm değil bence. O sırada popolarına neden terlik geliyor pek anladıklarını sanmıyorum. Bilakis, bu ceza-landırma onlarda sizden intikam alma, sizle inatlaşma dürtülerini tahrik eder. Bazen bu tür “po-poya vurmalar” bu yaş çocuklarında “zevk veren” bir tür ilişki biçimi haline gelebiliyor, o za-man da her şey birbirine karışıyor.
Dr. Koray Karabekiroğlu
En iyi 1024x768 çözünürlükte görüntülenir...
Bu sitede yer alan yazıların her türlü yayın hakkı Dr. Koray Karabekiroğlu'na ait olup; kendisinden Fikir ve Sanat
Eserleri Kanunu'na göre yazılı izin alınmadan söz konusu yazıların herhangi bir bölümü veya tamamı iktibas edilemez
veya herhangi bir usul ile çoğaltılamaz.
Kaynak göstermek ve bilimsel kurallara riayet edilmek kaydı ile alıntı yapılması mümkündür.