Ebeveynlerin çocuk yetiştirme tutumları temel olarak dört gruba ayrılabilir (Steinberg, 2007):
1. Yetkili ebeveynlik (authoritative): Ebeveynin çocuğuna yaklaşımı yakın ve sıcak, aynı zamanda da disiplinlidir. Çocuğun yaşına, gelişim düzeyine uygun beklentiler sunar. Kuralları net sınırlar çizer. Çocuğun özerkliğine özen gösterirler, ancak çocuğun davranışlarının sorumluluğunu da ihmal etmezler. Kuralları çocukların da net bir şekilde anladığını denetlerler ve gerektiğinde çocuğun gelişimine ve ihtiyaçlarına göre yeniden düzenlerler. Tutarlı ve akılcı davranırlar ve çocuklarıyla karşılıklı ve ykın etkileşime ve iletişime özen gösterirler.
2. Yetkeci ebeveynlik (authoritarian): Bu davranış örüntüsünde ebeveynler itaate çok değer verirler. Disiplin yöntemlerinde ceza ön plandadır. Çocukla karşılıklı etkileşim ve iletişimden daha çok tek taraflı kurallar ve sınırlar üzerinden ilişki kurmaya eğilim gösterirler. Çocuğun özerkliğini yeterince desteklemezler.
3. İzin verici (permissive): Bu davranış örüntüsünü gösteren ebeveynler disiplin konusunda gereğinsen fazla esnektirler. Çocuğun talepleri ve zorlamaları karşısında çoğu zaman edilgen duruma düşerler. Çocuğa kurallar koymayı özerkliğe müdahale olarak görebilirler. Bu ebeveynler sıklıkla ‘demokratik bir aile’ olduklarını ve ‘çocuklarına arkadaş gibi yaklaştıklarını’ dile getirirler.
4. İlgisiz-kayıtsız (indifferent): Baskın olarak bu örüntüye sahip ebeveynler çocuklarıyla fiziksel ve ruhsal açıdan oldukça a miktarda etkileşime girerler. Çocuklarının nerede, kiminle ve ne yaptığını çoğu zaman bilmezler. Evde karar alırken çocuklarının ihtiyaçlarını ve tercihlerini ihmal edebilirler.
Bu davranış örüntüleri birbiri içine geçebilir. Diğer bir deyişle, ebeveyn bu davranış örüntülerinden sadece birine göre hareket etmez. Ancak çoğu ebeveyn sıklıkla baskın olarak bir örüntüye özgü davranışları uygular. Genellikle yetkili ev ortamında büyüyen gençler, yetkeci, izin verici veya kayıtsız evlerde büyüyen akranlarından psikososyal olarak daha yeterli gelişim gösterirler (Steinberg, 2007). Daha sorumlu, yaratıcı, kendine güvenli, meraklı ve sosyal becerileri yüksek bireyler olabilirler. Yetkeci ebeveynler tarafından yetiştirilen ergenler ise daha bağımlı, edilgen, sosyal becerileri daha kısıtlı, özgüvenleri daha düşük olabilirler. İzin verici ev ortamında yetişen ergenlerin çoğunlukla yaşına uygun olgunlukta davranmayabilir, sorumluluklarını üstlenmekten kaçınabilirler. Kayıtsız bir ev ortamında büyüyen ergen ise daha tepkisel olabilir. Alkol ve madde kullanım riski yüksektir. Riskli cinsel davranışlar ve suça yönelebilirler (Steinberg’den alıntı, 2007). Bu bulgular hemen her toplumda benzerlik gösterir.
Ebeveynin tutumlarının ergenlerin davranışları üzerindeki etkisi belirli ölçüde karşılıklıdır. Diğer bir deyişle, ergenin yapısal özellikleri ve geliştirdiği davranış örüntüsü zamanla ebeveyninin tutumlarının değişmesine neden olabilir. Örneğin, daha dürtüsel bir ergen anne ve babasını daha yetkeci davranmak zorunda bırakabilir. Bu davranış örüntüsü de ergenin sorunlu davranışlarını olumsuz yönde etkileyebilir ve çatışma giderek artabilir. Öte yandan, ebeveynler çocuklrına genetik yapılarını da aktarırlar. Psikososyal sorunları olan ergenlerin benzer sorunlara sahip ebeveynleri olma olasılığı yüksektir. Psikososyal sorunlar da ebeveynlik tutumlarını doğrudan etkileyecektir.
Ergenin bireysel özellikleri her ne şekilde olursa olsun doğru ve tutarlı bir şekilde uygulanan yetkili ebeveynlik ergen gelişimini olumlu yönde etkileyecektir. Çünkü, yetkili bir ebeveyn çocuğun gereksinim duyduğu ilkeleri ve sınırları net ve tutarlı bir şekilde belirler. Ergene özgüvenini geliştirecek fırsatlar sunar. Ergen sorunla karşılaştığında ebeveyninin yakınlığını ve desteğini hisseder. Karşılıklı sözel etkileşimin yoğunluğu nedeniyle duyguların ve davranışların nedenleri ve sonuçları daha derinlemesine araştırılıp, uygun yöntemler keşfedilir. Bu etkileşim ergenin duygusal, bilişsel ve ahlaki gelişimini de destekler. Ergen için uygun rol modelleri olurlar ve dış dünyadaki riskli özdeşim nesnelerinin, düşünce gruplarının etkilerini azaltabilirler.
Dr. Koray Karabekiroğlu
En iyi 1024x768 çözünürlükte görüntülenir...
Bu sitede yer alan yazıların her türlü yayın hakkı Dr. Koray Karabekiroğlu'na ait olup; kendisinden Fikir ve Sanat
Eserleri Kanunu'na göre yazılı izin alınmadan söz konusu yazıların herhangi bir bölümü veya tamamı iktibas edilemez
veya herhangi bir usul ile çoğaltılamaz.
Kaynak göstermek ve bilimsel kurallara riayet edilmek kaydı ile alıntı yapılması mümkündür.