DEHB tedavisinde ne gibi davranışçı yöntemler uygulanabilir?
Davranışçı yaklaşıma göre eğer bir davranış ödüllendirilirse pekiştirilir, cezalandırılırsa sönmeye başlar. Ancak davrnışçı yöntemlerin kullanılmasından önce mutlaka bilişsel teknikler uygulanmalıdır. Diğer bir deyişle ebeveyn ve çocuk uygulanması planlanan davranışçı yöntemlerin nedenini ve olası sonuçlarını önceden yeterince anlamış olmalıdır. Davranışsal terapi teknikleri, DEHB olan özellikle 6-12 yaşları arasındaki çocuklarda olumlu etkilere sahiptir. Ancak ergenlik döneminde de kullanılan teknikler değişse de yöntemin niteliği ve teorik altyapısı hemen her yaş grubunda ortaktır.
Olaylar bazı davranışlara sebep olur, bu davranışların da bazı sonuçları olur. Bilişsel terapi yönteminde üzerinde durulan temel kavramlardan biri ABC analizidir (A? B ? C).
A, davranış öncesi olayları, B, davranışları, C de sonuçları temsil eder. Diğer bir deyişle, davranışın (B) öncülü (A) ve sonucu (C) belirlenir (A ? B ? C). Buna göre, herhangi bir istenmeyen davranışın (B) önceki olaylarının (A) ve sonuçlarının (C) değiştirilmesiyle davranışın ortaya çıkma sıklığı değiştirilebilir.
Önceki Olaylar (A)
1.İstenmeyen davranıştan önce ne oluyordu?
2.İstenmeyen davranış olduğunda kim/kimler vardı?
3. Davranış nerede oldu?
4.Davranış günün hangi saatinde oldu?
Davranışın Tanımlanması (B)
1. Davranışın ilk başlangıcı nasıldı?
2. Çocuk ne yaptı ya da ne söyledi?
3. Bu davranış hangi sıklıkta oluyor?
4. Davranışın şiddeti nedir?
5. İstenmeyen davranış ne kadar sürüyor?
Sonuçlar (C)
1. İstenmeyen davranış sonrasında başkalarının çocuktan beklentilerde değişiklikler.
2. İstenmeyen davranışın sonunda çocuğun gördüğü ilginin miktarında değişiklikler.
3. Acil istek ve hedeflere çocuğun erişmesi.
Davranışın ABC analizinde danışman anne-babadan çocuğun istenmeyen bir davranışının ortaya çıkmasından önce neler olduğunu kaydetmesini ister. Anne-baba, evde ya da dışarıda belirli durumları örnekler. Bu örnek olayda istenmeyen davranışın öncesinde çocuğun yaptığı ve söylediği şeyleri açıkça tanımlar. Bu tanımlamalardan hareketle danışman yaşanılan olayların örgüsünü daha iyi kavrama fırsatı bulur. Anne-babadan, çocuğun davranışının sonucunda ortaya çıkan olayları da kaydetmesi istenir. Burada amaç, davranış öncesi ve sonrasında ortaya çıkan davranışlarla, istenmeyen davranışın ortaya çıkması arasındaki ilişkiyi bulmaktır.
Bazen anne-babalar, istenmeyen davranışı engellemeye çalışırken farkında olmadan, o davranışı pekiştirebilirler.
Sonuç olarak, istenmeyen davranışın ortaya çıkma sıklığını artırabilirler. Örneğin, baba masasında çalışırken çocuğun dersini yapmasını beklemektedir. Çocuk babasının kendisini dışarı göndermesini sağlayacak şekilde gürültü çıkarmaya başlar. Baba “çık dışarı!” der. Böylece çocuk amacına ulaşmış olur. Çocuğun istenmeyen davranışına karşılık olarak onu dışarı gönderen babanın bu şekilde göstereceği tepki, çocuğun aynı şekilde sürdürmesine neden olabilir. Bu örnekte baba, istenmeyen davranışı yanlışlıkla pekiştirmiştir. Çocuk gelecek sefer dışarı çıkmak istediğinde, yine gürültü yapmaya devam edecektir.
Davranışsal sonuçlar pekiştirme ve ceza olarak ikiye ayrılmaktadır. Herhangi bir davranışın yapılma sıklığını artıran her türlü uyaran pekiştireç olabilir. Yapılma sıklığını azaltan uyaranlar ise cezadır. Aile istenilen davranışların sonuçlarını (ödülü) çocuğa açıklamalıdır. Çocuk istenilen davranış yapmanın sonucunu bilmek ister. Bunun için pekiştireç mönüsü hazırlamakta yarar vardır. Ödülleri çocuğun yaşına, cinsiyetine ve kültürel özelliklerine göre ayarlamak gerekir. Ödüllerin gereğinden çok büyük tutulması doyma noktasına ulaşmayı hızlandırır. Öte yandan, hemen her davranış için bu yöntemi kullanmak zamanla çocukta “sadece ödül için bir şey yapma” alışkanlığına da neden olabilir.
Rüşvet ile ödülün farkı nedir?
Rüşvet ödülden farklı olarak davranış öncesinde verilen tavizdir. Ödül ise istenen davranışın sonunda verilir. Ödülleri zaman zaman değiştirmekte yarar vardır. DEHB olan çocuklar sabırsız ve dürtüsel oldukları için ödüllerin mümkün olduğu kadar davranış ortaya çıktıktan hemen sonra verilmesi gerekir.
Ceza iki türlü uygulanabilir.
Birinci tür ceza çocuğa olumsuz bir uyaran vermektir.
İkinci tür ceza ise, çocuğu istediği bir şeyden mahrum etmektir.
Elbette davranış değiştirmede esas olan, olumlu pekiştirmedir. Pekiştirmenin etkilerinin neler olabileceği kestirilebilir. Ancak, cezanın etkilerini kestirmek güçtür. Ceza, yeni ve istenilen davranışların öğrenilmesini sağlamaz; sadece eskilerin bastırılmasını sağlar.
Ceza DEHB olan bir çocuğa sürekli olarak kullanıldığında çocuk inatlaşabilir, duyarsızlaşabilir, saldırganlaşabilir, cezanın oluşturduğu olumsuz etkileri tüm davranışlarına genelleyebilir. Bir çocuk cezalandırıldığında “bir daha yapma!” mesajı alır, ancak kendisine ne yapacağı konusunda bir alternatif sunulmamış olur. Önemli olan, cezanın zararsız ve etkili olabileceği durumları belirlemektir. Sonuç olarak, tek başına davranışsal terapiler etkili olmasa bile medikal tedaviyle birlikte olumlu gelişmeler sağlanmaktadır.
Simgesel ödül sistemi nedir ve nasıl uygulanır?
Simgesel ödül (örneğin, jeton kazanma, puan kazanma), okuldaki öğretim programının veya evde beklenen davranış içeriğinin çocuğun yapacağı biçimde düzenlenmesi ve çocuğun göstereceği ilerlemelere göre güçlü pekiştireçlerin anında verilmesini sağlayan bir pekiştirme sistemidir. Simgesel ödül sistemi ergenlik öncesi yaşlarda daha etkin ve uygulanabilir olsa da, yaşa ve hedeflere uygun olarak planlandığında her yaş döneminde işe yarayabilir. Bir iş yerinde patron ya da müdür de çalışanlarının motivasyonunu artırmak ve başarılarını ödüllendirmek için bu sistemi kullanabilir. Bu sistemde amaç, davranışla pekiştireç arasına başka bir şey girmeden davranışları güçlü pekiştireçlerin izlemesini sağlamaktır.
Diğer doğal pekiştirme sistemlerinin (ör, teşekkür etmek, aferin demek) işe yaramadığı durumlarda simgesel ödül sistemi devreye sokulabilir. Çocuk bu simgesel ödülleri toplayarak daha sonra gerçek ödüle dönüştürür. Gündelik hayatta paranın kullanımı simgesel ödül sistemine benzetilebilir. Para temel ihtiyaçları doyurmamakta, ancak, istenilen nesnelerle değiş tokuş yapılmaktadır. Simgesel ödüller de istenilen nesne ya da davranışlarla değiştirilebilir. Örneğin, öğretmen bir öğrenciye istenilen her davranışı gösterdiğinde bir marka vermekte ve on marka biriktiren öğrenci markaların karşılığında istediği bir ödülü elde etmektedir.
Simgesel ödül sisteminin uygulamasının aşamaları şöyle sıralanabilir:
1. Simge kazandıracak davranışları (değişmesi istenen ya da ulaşılması hedeflenen davranışları) belirleme: Hangi davranışların simge kazandıracağı önceden saptanmalıdır. Bu davranışların akademik, sosyal, kişisel özelliklerle ilgili davranışlar vb. olarak sınıflandırılmasında yarar vardır.
Örneğin, bir ergen için aşağıdaki davranışlar ödüllendirmek üzere seçilebilir:
(a) Söz verdiği saati geçirmeden eve gelme,
(b) Bir hafta boyunca okuldan hiç şikayet getirmeme,
(c)Tüm gün boyunca küfür etmeme,
(d) Bir hafta boyunca okul devamsızlığı yapmama.
Ayrıca kaç doğru davranışa bir simge verileceğinin de belirli olması gerekir. İstenilen davranışların gerçekleşmesi halinde simgelerde değişiklik yapılabilir. Elde edilecek simge sayıları çocuğun göstereceği performansa göre değişir. Başlangıçta çocuğun göstereceği ilerlemeler için hemen ve sıkça simge verilmesi gerekir. Sonra pekiştireç kazanma ölçütü değiştirilir. Sonra pekiştireç sayısı ve verilme süresi uzatılır.
2. Ödül listesini geliştirme: Bu listenin içinde etkinlik, istenen bir araç, giyim yer alabilir. Bunların neler olabileceği çocuğun gereksinimlerine göre farklılaşacaktır. Ayrıca zaman zaman bu listelerin değiştirilmesi güdülenmenin sürmesi için şarttır.
3. Değer ve ücretleri belirleme: Bu aşamada istenilen davranışları gerçekleştirmenin bir bedeli olarak verilecek olan ödüllerin değerleri simge cinsinden saptanır. (Ör, 5 jeton ile sinemaya gitme)
4. Simgeleri seçme: Kolaylıkla verilebilecek ve öğretim sürecini kesintiye uğratmayacak simgeler verilmelidir. Örneğin, imzalı kart verme, puanlama, jeton biriktirme sistemi kullanma gibi
5. Simgeleri kullanma: Başlangıçta çocuğun simgelerle ödül almaları sağlanmalıdır. Böylece simgeler değer kazanacaktır. Bir simge çocuğa verilirken, hangi davranıştan dolayı verildiği ilk zamanlar söylenmelidir. Simge sayısı ve simge konusunda fazla konuşulmamalı, davranış üzerinde odaklanılmalıdır. Böylece neleri yapmanın kendisine ödül kazandırdığı çocuğa gösterilmiş olur. Çocuk hiç başarılı olamıyorsa, hedefler çocuğa uygun olarak hazırlanmamış olmayabilir, çocuğu cezbeden pekiştireçler bulunmayabilir ya da simgeler anında verilmiyor olabilir.
6. Kayıt tutma: Sistemi düzenlemek ve değerlendirmek için kazanılan puanlar, simge sayıları, harcamalar kaydedilmelidir.
Bu sistemin temel işlevi istenen davranışa odaklanmak ve motivasyon yaratmaktır. Bu nedenle çocuk ya da ergen ya da ebeveyni başlangıçtan itibaren çok hevesli değilse, bu sistemi anlamsız görüyorsa bu yöntemin işe yaraması çok zordur. Ödüllerin başka yollarla temin edilmesi mümkünse ya da istenen davranışlar gelişimsel dönemle uyumsuzsa yine bu yöntem başarısız olacaktır. Simgesel ödül sistemi terk edileceği zaman, ödüller yavaş yavaş azaltılmalı, bu sırada çocuk cesaretlendirilmeli ve simgelere gerek duymadan istenilen davranışı yapabildiği için kutlanmalıdır.
Tepki bedeli nedir?
Simgesel ödül sistemi ile birlikte, “verilmiş olan ödüllerin geri alınması” olarak tanımlanabilecek “tepki bedeli” uygulaması da kullanılabilir. Sınıfa geç gelen öğrencinin teneffüse çıkarılmaması, yanlış yere park eden araç sürücüsüne ceza yazılması tepki bedeline örnek verilebilir. Bu teknikte istenmeyen davranışı kazanılmış olan ödüllerin geri alınması izler. Simgesel ödül sistemi ile birlikte rahatlıkla kullanılabilir. Uygun davranışı gösterdiği için simge kazanır, yanlış davranışı gösterince ödüllerin bir kısmı geri alınır. Tepki bedeli aşağıdaki durumlarda kullanılır:
1. istenilmeyen davranışı devam ettiren pekiştiriciyi saptamak olanaksız ise,
2. davranışın sıklığı ve şiddeti derhal değiştirmeyi geciktirecek kadar büyük ise (ör, çalma),
3. olumlu pekiştirme işlem süreçleri tekrar tekrar kullanıldığı halde başarısız olunmuş ise,
Bu tekniğin kullanılmasında, öncelikle istenmeyen davranışı pekiştiren doğal pekiştireçlerin saptanması gerekir. Daha sonra ödül kazandıran ve kaybettiren davranışlar çocuğa açıkça tanımlanır. Puanlar geri alınırken çocukla tartışmamalı, vermek istemiyorsa zorla alınmamalıdır. Sadece yeni simgeler kazanma yolları engellenmelidir. Ayrıca, kazanılan ve kaybedilen ödüller arasında bir denge kurulmalıdır. Eğer çocuğun kazandıklarına oranla kaybettiği ödüller çok az ise bu yöntem çok etkili olmaz. Bazı çocuklar ödül kaybetmeyi hiç önemsemez. Bu çocuklar için tepki bedeli uygun değildir.
Anne-baba ya da öğretmenler, DEHB olan çocuğun istenmeyen davranışları çok olduğunda tepki bedelini aşırı kullanırlar. Olumlu pekiştirme yeterli değilse, çocuğun stres düzeyi ve kızgınlığı artabilir. Öğrenciler başarı deneyimi yaşamalıdırlar. Diğer bir deyişle, öğrencileri sadece yapmalarını istemediğimiz şey için cezalandırmak yerine, yapmalarını istediğimiz şey için sürekli pekiştirmek çok önemlidir. Tepki bedeli tekniğinin bazı çocuklarda dürtü kontrolünü sağladığına ve DEHB belirtilerini azalttığına yönelik kanıtlar vardır. (Kaynak: GATA Çocuk Psikiyatrisi web sayfası)
Dr. Koray Karabekiroğlu
En iyi 1024x768 çözünürlükte görüntülenir...
Bu sitede yer alan yazıların her türlü yayın hakkı Dr. Koray Karabekiroğlu'na ait olup; kendisinden Fikir ve Sanat
Eserleri Kanunu'na göre yazılı izin alınmadan söz konusu yazıların herhangi bir bölümü veya tamamı iktibas edilemez
veya herhangi bir usul ile çoğaltılamaz.
Kaynak göstermek ve bilimsel kurallara riayet edilmek kaydı ile alıntı yapılması mümkündür.