Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) nedir ve nasıl tanı konur?
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunda (DEHB) üç temel problem tanımlanmaktadır:
(1) Dikkat eksikliği
(2) Hiperaktivite (aşırı hareketlilik)
(3) Dürtüsellik.
Bu üç temel belirtinin yanı sıra gelişimsel, duygusal, öğrenme ve hareketleri planlama ile ilgili sorunlar ve motivasyon düşüklüğü gibi ek belirtiler sıklıkla eşlik eder. Okul çağındaki çocukların %3-7’sinde görülen bir bozukluktur (yaklaşık 20 çocuktan birinde DEHB bulunur). Tipik olarak 7 yaşından önce başlar (sorunlar genellikle kurallı yaşamla birlikte başladığından “yakınma” 7 yaşından sonra başlayabilir ancak ipuçları geçmişte bulunabilir). En az iki ortamda sorunlar vardır (ev, okul, vs.).
DEHB’li çocuk ve ergenler için günlük hayatta şu sıfatlar sıkça kullanılır: “dağınık”, “istikrarsız”, “aceleci”, “dürtüsel”, “sabırsız”, “dalgın”, “maymun iştahlı”, “odaklanma güçlüğü çeken”, “unutkan”, “fevri”, “bir konudan diğerine geçen”, “hep erteleyen”, “son dakikaya bırakan”, vs.
Öğretmenler ise sıklıkla şu ifadeleri kullanır:
“Kendi sınıfta aklı başka yerde.”,
“Aslında çok zeki, ama kendini derse vermiyor.”,
“Çok aceleci, düşünmeden cevap veriyor.”,
“Eşyalarını sık sık unutur.”,
“Arkadaşlarıyla konuşmaktan dersi dinleyemiyor.”, vb.
Ebeveynleri ise,
“Dersin başına otursa da, ya tuvalete gider, ya kalemini düşürür, bir bahane bulup sık sık kalkar.”,
“Ödevlerini, sınav günlerini unutur.”,
“İşine geleni duyar, işine gelmeyeni duymaz.”,
“Bilgisayara, televizyona saatlerce dikkatini verir. Demek ki isteyince dikkat veriyor.”,
“Derse başlaması için mutlaka uyarmanız gerekir.”,
“Çok acele ediyor, bildiği halde çok yanlış yapıyor.”, vb.
DEHB belirtileri oldukça küçük yaşlardan itibaren başlasa da tanının netleşmesi için çocuğun belirli bir yaşın üzerinde olması beklenir. Ancak tanı koymak için beklemek demek “var olan sorunları görmezden gelmek ve gerekli müdahaleleri yapmamak” anlamına gelmemelidir. Aksine okul öncesi dönemde, hatta üç yaşından önce yapılan uygun tedavi yaklaşımları ve önleyici uygulamalar problemlerin ortaya çıkmasını engelleyebilir. Böylece belki de hiçbir zaman DEHB tanısı söz konusu olmayabilir. Erkek çocuklarda daha sık rastlanır. Kronik bir seyri vardır. Zaman içinde belirtiler yaşa uygun olarak değişimler gösterir. Yüksek düzeyde genetik nedenselliğe sahip bir bozukluktur. Hatalı ana-baba tutumlarının yol açtığı bir disiplin sorunu, “fazla zeki” olmanın yol açtığı bir durum, “zeki” olmamanın yol açtığı bir durum, “şımarıklık”, “haylazlık”, “tembellik” değildir. DEHB klinik bir tanıdır. Çocuk psikiyatrisi uzmanlarınca tanısı konulabilir. Bozukluğun saptanmasında psikometrik ölçümler yararlı olabilir. Laboratuar testleri ve görüntüleme yöntemleri tanı koydurucu değildir, ancak ek tıbbi sorunların varlığında ya da dışlanmasında yararlıdır.
En sık görülen sorunlar şunlardır:
Zamanı iyi kullanamama, öncelikleri tayin edememe
Dağınıklık, düzensizlik
Sakarlık, koordinasyon güçlükleri
Uyku sorunları
İştah sorunları
Aile ve arkadaşlarla ilişki sorunları
Yaşadıklarından ders alamama
Ergenlikte ek bazı sorunlar gündeme gelebilir. Bunlar arasında şunlar yer alır:
okul başarısızlığının süreğenleşmesi,
aile ve arkadaş ilişkilerinde bozulma,
özgüven eksikliği, moral bozukluğu,
yasal ya da tıbbi sorunlara yol açabilecek riskli davranışlar (ör, madde kullanımı, rasgele cinsel ilişkiye girme, suç işleme).
İleriki yaşlarda dikkat sorunları ve dürtüsellik şu ek sorunları doğurabilir:
meslek seçimi ve sürdürülmesinde sorunlar,
sosyal ilişki sorunları,
evlilik sorunları,
alkol ve/ veya madde kötüye kullanımı,
keyifsizlik,
kendinden memnuniyetsizlik, vb.
Bu bozukluk %70 oranında en az ikinci bir psikiyatrik tanı ile birliktelik gösterir. Bu tanılar arasında:
özgül öğrenme bozuklukları,
karşıt olma/ karşı gelme bozukluğu,
davranım bozukluğu,
depresyon ve diğer duygudurum bozuklukları,
tik bozuklukları,
çeşitli kaygı bozuklukları ve
takıntı bozukluğu gibi bozukluklar yer alır.
Özellikle özgül öğrenme bozuklukları (ör, disleksi: okuma bozukluğu), karşıt olma/ karşı gelme bozukluğu ve davranım bozukluğu DEHB’ye en sık eşlik eden psikiyatrik bozukluklardır.
Dr. Koray Karabekiroğlu
En iyi 1024x768 çözünürlükte görüntülenir...
Bu sitede yer alan yazıların her türlü yayın hakkı Dr. Koray Karabekiroğlu'na ait olup; kendisinden Fikir ve Sanat
Eserleri Kanunu'na göre yazılı izin alınmadan söz konusu yazıların herhangi bir bölümü veya tamamı iktibas edilemez
veya herhangi bir usul ile çoğaltılamaz.
Kaynak göstermek ve bilimsel kurallara riayet edilmek kaydı ile alıntı yapılması mümkündür.