Ergenlik döneminde DEHB tedavisinde nelere dikkat edilir?
DEHB belirtilerinin varlığını incelerken ve gerekli tedavileri planlarken ergenlik döneminin kendine özgü gelişimsel özelliklerini de hesaba katmak gerekli olacaktır.
Ergenlik döneminde düşünce yapısında beş temel değişim gözlenir (Keating, 2004):
1. Ergenlikte çocuklukta olduğu gibi sadece gerçek olanla değil, aynı zamanda olası olanla da ilgilenilir.
2. Soyut kavramlar (sistemler, ölüm ve sonrası, sevgi, estetik değerler vb.) daha iyi anlaşılır.
3. Düşünme üzerine düşünme daha çok görülmeye başlar. Düşünce ve duyguların daha çok farkına varılır.
4. Tek bir konuyla sınırlı kalmayıp, çeşitli alanlarla ilgilenmeye eğilim gösterirler.
5. Mutlak gerçeklik kavramının yerini görecelilik alır.
Ergenliğin ilk dönemi olan erinlik döneminde hormon düzeyleri ve ikincil cinsiyet özelliklerinin gelişim düzeyi ile paralel olarak gözlenen psikososyal değişimlerden bazıları şunlardır:
romantik ilişkilere ilgi artar,
cinsel, erotik deneyimlere ilgi artar,
duyguların algısında yoğunlaşma olur,
uyku-uyanıklık sistemlerinde değişimler gözlenir (geç yatıp geç kalkmaya eğilim artar),
iştahta değişim olur (genellikle iştahta artış gözlenir),
duygudurum değişiklikleri artar, gün içinde dalgalanmalar şiddetlenir,
depresif duygudurumda artış olur,
risk alma artar,
yenilik arayışı artar,
ödüle, duyusal uyarana ilgi ve istek artar,
Ergenlik döneminde psikososyal sorunların görülme olasılığını artıran çeşitli etkenler sayılabilir. Bu etkenler bireysel etkenler, aile ile ilişkili etkenler, çevre ve toplumla ilişkili etkenler olarak gruplandırılabilir. Bireysel etkenler temel olarak bireyin genetik altyapısı ile ilişkilidir. Toplumsal nedenler ise çok uzun zamanda oluşan etkenlerdir. Bilişsel işlevler, dikkat becerileri, kimlik gelişimi ve benzeri alanlardaki risklerin engellenmesi, gelişimin hızlanması açısından uygun hedef alanları olabilir. Öte yandan, aile içi etkileşim biçimi ve aile içi stres etmenleri, özellikle de ebeveynin tutumları da ergenlikte ortaya çıkan psikososyal sorunlarla oldukça ilişkili olabilmektedir. Ergenlik sürecinde yaşanan özerklik, kendilik, kimlik gelişimi, bilişsel, duygusal ve ahlaki gelişim, fiziksel ve cinsel gelişim alanlarında ailenin rolü temel müdahale noktası olabilir.
Ergenlik döneminde çocuğu olan ebeveynlerin uygulaması yararlı olacak teknikler:
1. Ebeveynlik tutumlarınızda otoriter ve kötümser yaklaşımlardan uzaklaşıp daha yapıcı ve bireysel hakları gözetici, onun özerkliğine saygı gösteren bir yaklaşıma yönelin. Otoriter kontrolün aşırıya kaçtığı durumlar ve “senden bir adam olmaz”, “böyle digerse üniversiteyi kazanamazsın” ve benzeri kötümser yaklaşımlar ergenlik döneminde pek işe yaramayacaktır. Diğer uçtan da yetersiz bir otorite de ergenin tehlikelere yönelmesine yol açabilir. Bu nedenle doğru dozda bir otorite her zaman gereklidir.
2. Gündemdeki sorunlar içinde ergenle tartışılabilecek olanlarla tartışmaya açık olmayanları birbirinden ayırın. Bazı konular demokratik yaklaşımlarla ele alınabilir ve çözülebilirken, bazıları kesin tutumlar gerektirir ve tartışmaya açık değildir. Örneğin, madde kullanımı, geceyi dışarıda geçirmek vb. konular tartışılamayabilir. Ancak, gitmek istediği okul, odasının döşenme biçimi ve benzeri konularda ergenin de mutlak söz hakkı olmalıdır.
3. Tartışılamayacak noktalar konusunda uygun açıklamanız olsun. Ergenler güç gösterisi ile konulan kurallara uymama içgüdüsüne sahiptirler. Örneğin, “Bu dediğimi yapacaksın, çünkü ben senin annenim, ben öyle istiyorum.” Demek onları çileden çıkarabilir. Ancak akılcı bir nedeniniz varsa, hoşlarına gitmese de kabullenmeleri daha kolay olur.
4. Ergenlere olumlu ya da olumsuz geribildirimleri geciktirmeyin. Ergenlerin sabırları azdır ve onlar için zaman genellikle geçmiyor gibi gelir. Bu nedenle zamana bırakılmış ödüller, ileri tarihlere ertelenmiş vaadler ya da geciken yaptırımlar etkisiz kalabilir.
5. Onlara geribildirimleri daha sık verin. Ergenler doğal içgüdüleri gereği belirli yönlere doğru (özellikle zevk verici işler) kayma eğilimi gösterirler ve daha sıkıcı işlerde diğer yaş dönemlerine göre dikkat süreleri ve motivasyonları biraz yetersiz olabilir. Bu nedenle ödül ve yaptırımlarınızın sık sık uygulanması pekiştirici olmazı ve öğrenilmesi için gerekli olabilir. Ayrıca bu yaştaki bireylerin özgüvenleri kırılgandır ve iyi şeyleri sık sık duymaya, yaptıklarının destek görmesine ihtiyaçları vardır.
6. Daha güçlü yöntemler ve çarpıcı sonuçlar kullanmanız gerekli olabilir. DEHB’li gençler daha çarpıcı ve dikkat çekici olana yönelme eğilimindedirler. Onlara basit gelen, bir anlam ifade etmeyen ödül ve yaptırımların işe yaraması mümkün olmayacaktır. Bu nedenle de küçük yaşlardan itibaren ödül ve yaptırımlarınızı ekonomik kullanmanız yerinde olacaktır.
7. Cezadan çok teşvik edici yöntemleri kullanın. Ebeveynler sorun yaşadıkça ergenlere daha da sertleşme ve ceza verme sarmalına kapılabilirler. Ceza çok gerekli olmadıkça kullanılmamalıdır. Onun yerine istenen davranış net ifade edilirse ve bu davranışı özendirici, teşvik edici yöntemler kullanılırsa daha verimli sonuç alınacaktır.
8. Tutarlılık çok önemlidir. İşlerini ve ilişkilerini sağlıklı bir şekilde sürdürmekte zorlukları olan DEHB’li bir ergene hem örnek olmak adına, hem güven ilişkisini zedelememek için tutarlı olun. Tutarsızlık sizin otoritenizi bozar, güvenilirliğinizi azaltır, ona da tutarsız davranma adına kötü örnek olur.
9. Söylenmeyin, yapın. Ergenlik çağında çocukları olan pek çok anne baba sorunları dile getirdikçe, söylendikçe, laf anlattıkça çözüleceğini düşünebilir. Böyle durumlarda gençler anne babalarının “konuşup durduklarını ama aslında sonuçta bir şey yapmadıklarını” kolayca öğrenir. Konuşmalar kısa ve net olmalıdır ve çatışma anı konuşma değil, uygulama zamanıdır.
10. Olası sorun zamanlarını ve sorun alanlarını önceden tahmin edin. Aslında oturup düşündüğünüzde, elinize bir kalem alıp liste çıkardığınızda sorun alanlarının birkaç kalemden ibaret olduğunu fark edersiniz. Bu durumlarda nasıl bir yöntem izleyeceğiniz konusunda önceden hazırlıklı olun. Böylelikle sorun anında çaresiz kalmaz, eliniz ayağınıza dolaşmaz, duygularınızı kontrol edebilir ve otoritenizi kaybetmeden uygulamaları hayata geçirebilirsiniz.
11. Gencin sorumluluk alması ve belirli konularda özgür davranması yolunda onu destekleyin. Ergenlik döneminin en önemli zihinsel uğraşısı bağımsız bir kimlik kazanımı mücadelesidir. Ergenle olan tüm ilişkilerde bu ergenin bu uğraşısı da hesaba katılmalıdır. Ergenlerden sorumluluklarını üstlenmelerini beklemek yerine onlara yaşlarına ve gelişim dönemlerine uygun sorumluluklar vermek hem onların özgüven gelişimlerini olumlu yönde destekleyecek hem de anne babası ile iletişimine sağlıklı bir katkı yapacaktır.
12. Doğru iletişim teknikleri kullanın. İyi bir dinleyici olun. Eleştirmeden, yorum yapmadan ya da nasihat çekmeden önce olabildiğince iyi bir şekilde dinleyin. Sözlerini kişisel algılamayın. Düşünmeden hemen cevap verip, laf yarıştırmayın.
13. Ev dışında davranışlarını ve ilişkilerini çok iyi takip edin. Çocuğunuz nerede, kiminle ve ne yapıyor her zaman biliyor olun. Beden olarak çok büyümüş olsa da, dışarıdan bakıldığında bir erişkin gibi görünse de en azından 18 yaşına kadar bu izlem gerekli olacaktır. Ancak, bu kiminle ne yapacağını sizin belirleyeceğiniz anlamına gelmiyor. Çok gerekli olmadıkça arkadaşlarına ve uğraşı alanlarına müdahale etmemeye çalışın. Zaten uygun yöntemlerle yapılmayan ve akılcı bir nedeni olmayan müdahaleler işe yaramayacaktır.
14. Onun güçlü yanlarını destekleyin. Yeni güçlü yanlar geliştirmesine fırsat yaratın. Atletik beceriler, sosyal faaliyetler, sanatsal etkinlikler, sportif uğraşlar ve benzeri pek çok alanda güçlü yanlara sahip olması için olasılıklar ve fırsatlar sunun. Zorlayıcı değil, teşvik edici olun. Bazen anne babalar bu uğraşı alanlarını o kadar çok dillerine dolarlar ki, sanki çocuk anne babasını memnun etmek için bunları yapıyor gibi görünebilir. Bu uğraşıları onun benimsemesine fırsat verin.
15. Uygun ve gerçekçi beklentiler içinde olun. Beklentileriniz gerçekçi bir temele dayanmıyorsa günün birinde gelip gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalabilirsiniz. O zaman da hem sizin hem de çocuğunuzun morali ve özgüveni zedelenebilir.
Dr. Koray Karabekiroğlu
En iyi 1024x768 çözünürlükte görüntülenir...
Bu sitede yer alan yazıların her türlü yayın hakkı Dr. Koray Karabekiroğlu'na ait olup; kendisinden Fikir ve Sanat
Eserleri Kanunu'na göre yazılı izin alınmadan söz konusu yazıların herhangi bir bölümü veya tamamı iktibas edilemez
veya herhangi bir usul ile çoğaltılamaz.
Kaynak göstermek ve bilimsel kurallara riayet edilmek kaydı ile alıntı yapılması mümkündür.