Ergenin davranım sorunlarını önlemek için annebabalar neler yapabilir?
Davranım sorunları olan çocuklara yaklaşımda ailelerin kendiliğinden uyguladıkları yöntemlerin önemli bir bölümü etkisiz olmaktadır ve hatta bazıları davranım sorunlarının artmasına yol açabilir. Şu yöntemler genellikle işe yaramaz:
Davranım bozukluğu tanısı alan bu çocuklar ya da gençler “kötü” değillerdir. Uygun olmayan ve kabul edilemeyen davranışlar yaparlar, ancak bu bir hastalıktır, diğer bir deyişle psikolojik ya da psikiyatrik bozukluktur ve tedavi edilmesi gerekir.
Gözlenen davranım sorunlarının bir ifade biçimi olduğu ve bir anlam taşıdığı, pek çoğundan kendisinin de hoşnut olmadığı unutulmamalıdır.
Durum ne kadar önceden fark edilir ve ne kadar erken müdahale yapılırsa olumlu sonuç almak daha kolay olmaktadır.
Bu çocukların ebeveynleri de “kötü” ebeveynler değildir. Mutlaka bir çok yöntemi denemişlerdir, ancak çoğu işe yaramamıştır ve genellikle istemeseler de hatalı çözüm yolları denemişlerdir.
Bu çocuklar sağlıklı ilişkiler kuramadıkları için genellikle arkadaşları tarafından dışlanırlar ve bu nedenle kendileri gibi olan çocukları kolayca bulurlar. Dövmek, tehdit etmek, eve kapatmak ya da rüşvet vermek bir çare gibi görülebilir ve kısa süreli işe yarayabilir ama çözüm değildir ve sorunu daha da çözümsüz hâle getirir.
“Doğuştan böyle, kalıtımsal bu” demek, çocuğu “psikopat” olarak tanımlamak problemin çözümünü engelleyen bir yaklaşımdır.
Şiddet içerikli davranışlar öğrenilmiş davranışlardır, dolayısıyla olumsuz olan bir şeyi öğrenebiliyorsa olumlu bir tanesini de öğrenebilir.
Ebeveynler bu çocuklarla etkileşimde şu noktalara dikkat etmelidirler (Kaynak: Yeniden Sağlık ve Eğitim Derneği):
Sadece çocuğunuzun değişmesi işe yaramaz, siz de değişime açık olun.
Çocuğunuzla ilgili önyargılarınızın farkına varın.
Kısa sürede çözüm beklemeyin, değişim zaman alacaktır.
Çocuğunuza sık sık nasihat etmeyin, çok fazla işe yaramaz.
Sizinle konuşurken, onun yüzüne bakarak sadece onu dinleyin.
Çocuğunuzu suçlayıcı ifadelerden kaçının, onu “serseri”, “deli”, vb. olumsuz sıfatlarla etiketlemeyin.
Sorumluluklarını yerine getirmediğinde onu iğneleyici şekilde konuşmayın, sadece onu bu durumla yüzleştirin.
Uyguladığı olumsuz yöntemlerle maddi veya manevi bir kazanç (izin veya para gibi) elde etmesini engelleyin.
Her iki tarafın da öfkeli olduğu zaman konuşmayın, karşılıklı sakinleşmeyi bekleyin.
“Kuralları biliyor” diye düşünmeyin, çocuğunuza neler yapacağını açık açık her defasında söylemeyi ihmal etmeyin.
Onunla sonu olmayan tartışmalara girmekten kaçının.
Eşiniz ile konuşup çocuğunuza karşı “tek” ses çıkartın, “iyi polis, kötü polis” rolü oynamayın.
Çocuğunuzun kimlerle arkadaşlık ettiğini bilin, olumsuz arkadaşlıklar olumsuz davranışları arttırır.
Okul ve rehberlik öğretmeni ile işbirliği yapın ve vakit kaybetmeden bir uzmandan yardım alın.
Şiddet içerikli herhangi bir davranışı asla normal olarak değerlendirmeyin ve duyarsız kalmayın.
Çocuğunuzla ilgili hedeflerinizi küçük parçalara bölün. Bu süreçte adım adım ilerleyeceğinizi unutmayın.
Çocuğunuzun televizyonda seyrettiği, boş zamanlarında ilgilendiği alanları bilin ve gerektiğinde müdahale edin.
Şiddet ile sorun çözen bir model olmaktan kaçının.
Çocuğunuzun şiddet içerikli davranışlarda bulunmasına nelerin yol açtığını gözlemleyin. Sizin kontrolünüz altında onları değiştirmek için adım atın, diğerleri için uzmandan yardım alın.
Kimlerle birlikte, nerede olduğundan ve neler yaptığından haberdar olun.
Arkadaşlarını hiçbir şekilde onaylamasanız bile daha iyi tanımak ve kontrol altında tutmak için o çocuklarla tanışın, uygunsa ara sıra evinize çağırın.
Olumsuz davranışlarını onaylamayın ama çocuğunuzu olduğu gibi kabullenmeye çalışın.
Çocuğunuz adına onun sorumluluklarını yüklenmeyin.
Çocuklarınızın boş vakitlerini değerlendirebileceği etkinliklere yönlendirin. Dürtü kontrol sorunu yaşayan ergenler -kurallı ve disiplin altında eğitim aldıkları- bir dövüş sporundan (örneğin, karete, tekvando, aikido) fayda görebilirler.
Suç kapsamına giren bir davranışta bulunduğunu öğrendiğinizde görmezlikten gelmeyin ve hemen yardım alın.
Gerekirse içinde bulunduğunuz çevreyi değiştirin.
Dr. Koray Karabekiroğlu
En iyi 1024x768 çözünürlükte görüntülenir...
Bu sitede yer alan yazıların her türlü yayın hakkı Dr. Koray Karabekiroğlu'na ait olup; kendisinden Fikir ve Sanat
Eserleri Kanunu'na göre yazılı izin alınmadan söz konusu yazıların herhangi bir bölümü veya tamamı iktibas edilemez
veya herhangi bir usul ile çoğaltılamaz.
Kaynak göstermek ve bilimsel kurallara riayet edilmek kaydı ile alıntı yapılması mümkündür.